Maurice Hastings, Roberta Wydermyer’ın 1983’teki cinayeti ve iki cinayet teşebbüsü suçlaması nedeniyle 38 yıldan uzun müddettir mahpus yatıyordu.
Ancak yeni DNA delilleri, sorumlunun 2020’de hapishanede ölen bir öbür fail olduğunu gösterdi.
Şu anda 69 yaşında olan Hastings, 1988’de hakkında verilen kararın bozulmasıyla özgür bırakıldı.
“MÜTHİŞ BİR ADALETSİZLİK”
Los Angeles County Başsavcısı George Gasco, Hastings’in karar giymesini “müthiş bir adaletsizlik” diye tanımladı.
Gasco, “Adalet sistemi harika değil ve bir karara olan itimadımızı kaybettirecek yeni ispatlar olduğunu duyduğumuzda, süratle harekete geçmekz zorunluluğumuz” diye de ekledi.
SPERM TESTİ TALEBİ YILLAR SONRA KABUL EDİLDİ
Roberta Wydermyer, 1983’te başında atılan tek el mermiyle, aracınan bagajında bulunmuş, daha evvel de cinsel taarruza uğramıştı.
Sonuçta cinayetten Hastings suçlandı ve savcılar vefat cezası verilmesini istedi.
Jürinin karara ulaşamamasından sonra, ikinci bir heyet Hastings’ı 1988’de ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırdı.
O periyot kurbanın otopsisinde, ağızdan alınan örnekte sperme rastlanmıştı. Hastings tutuklandığı andan itibaren saf olduğunu söyledi, fakat 2000 yılında alınan DNA örneğine test yapılması isteği reddedildi.
Hastings sonunda masumiyet tezinin test edilmesi talebini kabul ettirdi ve spermin ona ilişkin olmadığı belirlendi.
DNA profili, bayan kurbanını silah zoruyla bir araca sokmaya çalışmaktan karar giyen bir öbür bireyle eşleşti.
20 Ekim’de yapılan, mahkumiyetin bozulduğu davadan sonra konuşan Hastings, “Bu günün gelmesi için her gün duat ettim. Parmağımı kimseye uzatmıyorum ve öfkeli bir adam değilim. Artık yalnızca hala yaşıyorken, hayatın tadını çıkartmak istiyorum” dedi.